TEBDER KURULUMUDUR
MANA YAZILARI
ALEVİLİK İNANCININ ÖZLERİ

Ezan Zulmü

  • "EZAN ZULMÜ"
    Ezan
    20 Mayıs 2014, 20:53

    Ezan

    Ezan, mana yazılarımdan, Alevilikte yol bilmek yol sürmektir belden yoldan geldiğin gibi yolunu sürmektir, Ezan ile aldatılan ibadet ile oyalanan gerçeklerden uzak duran ezanla ibadetler buluşturuluyor diyenler, hak yoluna Girmekle yakınlık ile bir buluşmanın cabası diyenler, ne yazınki geçmişte olduğu gibi ezan okumakla namaz kılmakla gerçeklerden uzak kalmakla gerçekler ile iç içe olmadan, dünyalarından kopmuş, ülkelerinden kopmuş, eğitimden kopmuş, yolun süremez hale getirilmiş toplumlar yaratılarak, İslam adına camiler minareler dikilerek, ıslama hizmet vermeyen, İslam dışı kalanlar kâinatın deveranın birlik yolunda davetin kaybeden, kukla bir düzene getirilen, Arap dilinde, kendi öz ana dili ile söylenmeyen, manasını bilmeyen bildirilmeyen, istenildiği an belirli bir fetvalar yazılarak ayrı ayrı fetvalar okunarak, ezan değiştirilmiştir, nedeni ise İslam’la bir olmayan İslam’dan kopan, bırakılan emanetlerden kopan, kendini toplumlardan dünyadan ayırmıştır, kendini ahiretinde cennetten ayırmıştır lanetler kazanmış cehennemi kazanmıştır, ehlibeytini sevmeyen sevindirmeyen süfyandan olanlar devamı Muaviye’den dölü yezitten olanlar, kendi hazırladıkları kavramın geliştirdikleri kavramın başına otururken, dünya halklarını uyutmaya çalışmış uyutulmasını istenmiştir gerçeklerden uzak durulması beklenilmiştir, eza anlamı cezadan kurtulmaktır, suç işlememektir, günahkâr kul olmamaktır, kendine eziyet eden toplumlarda eziyet eder, kendi doğru yolda olmayan, toplumları da ayırır doğru yola göndermez, cezalı kalan lanetli kalanlar topluluğu yolun yezitti topluluğu olanlar, kendi bildikleri gibi ezani değiştirmiş kendi bildikleri gibi ezani okumuştur, Hz. Muhammedîn ölümünden sonra, camiler dikilerek, ehlibeyti sevmeyen sevdirmeyen güçler yezittin ordusunda yezittin birliğinde yerini almıştır, insanlık yolunda bu zihniyet kurtuluşa davet edemezler etmeyende hakları yok, davet vardır davet ise ehlibeytimden ol ehlibeytimden kılan şefaat bulacaksan ehlibeytimin gemisine binenlerden ol, ,minareler ile gelişmiş teknolojileri kullananlar ezan okuyoruz okutuyoruz diyenler, insanları rahatsız etmekten başka bir şeyleri yoktur, düşünün yaşadığınız bir ülke İslam ülkesi ise, daveti herkes kabul etmiş olmalıdır davet ise bırakılan emanet, ya camilerden çıkan ses nedir, toplumları bozan rahatsız eden, çevreyi kirleten rahatsız eden durumuna gelmiş getirilmiştir, her iktidar her köşeye bir cami getirerek ezan okunmasını istemiştir, ibadete gidenlerin ise beş vakti ile oyalanması istenilmiştir, bir ülkede yasayacaksanız, laik olun çağdaş olun, atana devrimlerine sahip çıkın, vatanınıza sahip çıkın, vatanınız peşkeş çekilmesin topraklarınız, madenleriniz her şeyiniz peşkeş çekilmesin, faşizmin emperyalizmin kuklası olmayın, günümüzün dünyasında ise, diyanet adına kurumların adı hıyanet kurumları olmuştur halkına zülüm eden suç isleyenleri şerefsizleri yolun yezitlerini öven isimlerini zikreden, Allah’ın vasfına ermiştir bunlar diyenler, atasının yolundan uzaklaşanlar ataşına devrimlerine karşı savaş açanlar, insanlık yolunda olamazlar, Kur’an Arapçadır, hangi ülkede yaşıyorsanız hangi diller konuşuluyorsa o dillerde cevri yapılsın kur ´anın daha iyi anlatılsın daha iyi okunsun, daha iyi kur ´anı yaşamanın birliğine bilincine varsınlar, ilahi Arapça okunacak, Türkçesi olmayacak veya diğer dillerde olmayacak demek bu kötü bir örümcek zihniyetin süfyanın savunduğu yolun yezittin savunduğudur, bir ülkede hastalar var rahatsız olanlar var, işten gelenler uyumak isteyenler var, durmadan ezan diye bağırmanın çağırmanın minarelerden bir geniş çevrelere kadar sesin yaygınlaşmanın ötesinde açtığı yaraları derindir, İslam ülkesinde buna benzer şeyler olmamalıdır, bir cami bir mimara bir ezan bir namaz diyen birde beştir İslamin şartı diyenler, bir ülkede neler oluyor bitiyor yaşanıyor bilmelidir bilmeyenler cahil bırakılmış, birbirlerine halkların düşman bırakılmış ayrı gayri olmakla kin tohumları ekilmiştir, bir ülkede yolsuzluklar şerefsizlikler, din adına siyaset adına her şey yayını basını medyası çıkartılan yasaları ile hep kendilerini korumak amaçlıdır, basını alıp giden kirlenmiş işe sessiz kalanlar cevap vermelidir, dinde zorlama yoktur, dinde zorlu eğitim yoktur, dinde zorlu dersler yoktur, dinde sen benden olacaksın diye diğerini kendisi gibi ötekileştirmek yoktur,
    Dinde zülüm baskı kan dökülmesi yoktur, din adına yapanlar her zaman maskeleri ile dini simgesi hale getirmiş dini alet ederek dini kendi tekeline patenti atlına almış, dini alet etmişlerdir siyasetlerini alet etmişlerdir, bu zihniyet karanlığa bir mum yakmazlar, tövbe etmezler sürekli piç olurlar, eline diline beline sahip olmazlar, yetmiş iki milleti ayırırlar, bir de çıkarlar biz aziz insanlarız başların tacıyız derler, biz cennet topluluğun insanlarıyız derler biz bahşedilen yüce makamın evlatlarıyız derler, yezitten evliya olmaz, yezitten, rehber mürşit pir olmaz, yezit yezittir, lanetli kalan yezittir, elini kalbine koymayan elini yüreğinden çekenin, başkalarına acısını gözyaşını bilmeyen, ker belalar yaratanlar din adına siyaset adına insani boğazlayanlar, bu zihniyet lanetlenen zihniyettir, ilk ezanin okunması çok farklıdır, nedeni ise, güneş ilk olarak doğudan doğar, batıdan ise batar zaman güneşe bak batışına bak güneşi doğudan doğduğu batıdan battığına inanmak var inanmaktır, nübüvvet vardır aranızdadır nübüvvetini kaybedenlerin sabahı gecesi olmaz, güneşi batmıştır, güneşi batanların doğusu batısı olmaz zahiri batini olmaz, yol almayan yolunda olmayan lanetlenendir, bu size bir delildir günün olması gecenin olması ayın olması ayın doğmadı batmasıyla nübüvvet ise, hiç batmayacak olandır, ay yaratılırken, nübüvvetten nurunu aldı, ol nur asılı nur idi ol nur ol kandilde idi ol nübüvvet üçler beşler idi bin bir ismi olan Evveli Ali idi, ya ol Hızır aşkına aşk ile geçmişte ise, ilk ezani okuyan, Bilal dır, yüksek bir dama çıkarak, okudu sesi güzel olduğundan yankı yaptığından sesi, dam başından iyi duyulduğu içindir, ilk ezani, öğretilen kelimelerle okudu Bilal, o zamanlar o çevrelerde İslam’a girenler vardı, İslami seçenler, hak Muhammed Ali diyenler birliğine erenler vardı, diğerleri ise haktan kopmuş, lanetlenmiş topluluklardı, doğru yoldan olmayan hak dininden sevgi dininden uzaklaşanlardı onların bu dini bilmesi görmesi yaşaması içindi, bu zihniyet ezan cami demekle aradaki fark şudur, cem evlerin cami olması, Alevilerin asimile edilmesi, Alevilerin katliam edilmesi ker belaların olması, bırakılan emanetlere karşı savaştır, Hz. Ali bugünki camiye gitmedi Camide namaz kılmadı, Hz. Ali camide şehit edilmedi, Hz. ali cem yürütürdü Hz. Ali pirdir, hünkâr hacı Bektaş velinin bulunduğu yere sonradan cami dikildi minare dikildi orada geçmişte cami yoktur minare yoktu, caminiz var minareniz var ezaniniz var diyen zihniyet Aleviliği yolun yezitti etmek istemektedir, geçmişe döndüğümüz zaman Hz. Muhammed bugünki camiye gitmedi camide namaz kılmadı, iki cami yapılmıştır, o -mescid-i dırar camilerinde yıkılmasını Muhammed emretmiştir, yıkın diye nedeni ise camiyi dikenler hak Muhammed Aliden ehlibeytinden uzaklaşmış, yolunu terk etmiş bırakılan emanetlere sahip çıkmamıştır Aliyi Ali evladını sevmemiş sevdirmemiştir o nedenle haktan gelen emirdir, yıkılacak eski ibadetlerinize dönülecektir, eski ibadetleri ise cemdir cem evidir cem yürütmektir, Allah eyvallah hak ile lanet olsun yolun yezidine lanet olsun süfyandan Muaviye’den dölü yezitten Tayyibe kadar uzanan yolun yezitlerine lanet olsun, pir Teslim Abdal ocağımdan Allah eyvallah gerçeğe hü seyid pir benlim abdal hak eyvallah gerçeğe hü mümine ya ali ya hak Muhammed ali gerçeğine hü erenler demine hü hakkın devranına varlığına birliğine HÜ
  •  

TEBDER KURULUMUDUR
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol