Semah ve Çiçek
SEMAH FELSEFESİ VE ÇİÇEKÇiçek
Her çiçek güzeldir. Hayat ağacının en güzel yeri çiçeğidir. Tohumdan başlayarak gelen bu ilahi süreçte tepe noktasıdır. Yeniden tohum yine çiçeğin içinde gizlidir. O tohum yeniden düşer ve döngü yeniden başlar.
Semah felsefesinde ta önceden ta sonraya kadar ezeli ve ebedi döngüden bahsedip durduk. Dedik ki: “Arkadaşım sen bu halinle mucizesin.” Dikkat edersen görüsün ve duyarsın. Öğrendiklerini sıralamasını becerebilirsen en büyük mucizeyi yazacaksın. İnsanlığın tarihi boyunca bütün debelenmelerinin özüne vakıf olacaksın. Hayretler içinde kalıp başkalarını da hayrette bırakacaksın.
Bize genellikle şu ilginç soruyu sorup durdular: “Nasıl bu kadar kendinizden emin olabiliyorsunuz?” Biz de dedik ki: “Kendimizden emin olmamızın sebebi bizlerde olan bilgiden kaynaklanmaktadır.” On üç den fazla on dörde yakın milyar yıldan beri olan bu koskocaman evren, mucize insanın var olabilmesi için tam da bu kadar büyük ve bu kadar yaşlı olmalıydı. Tam da bu zamanda olması gerekenler olmalı ve tam da bu zamanda bitmesi gerekenler bitmeliydi.
Bu kutsal döngüyü bir daire olarak düşünürsek o dairenin tepe noktası çiçektir. Kokusu ile görüntüsüyle, nezaketiyle ve içinde sakladığı tohumuyla tam tepe noktada duran bir esrarengiz. Bundan dolayı çiçek her insanı kendine çeker ve büyüler. Aslında insanın merak ettiği sorunların pek çoğunun cevabı o mükemmelde gizlidir. Dikkatlice bakılması yeterli olacaktır. Matematikten kimyaya, fizikten botaniğe kadar bütün bilgi kolları çiçekten etkilenirler.
Çiçeğin kendi üzerinde durduğu dalı ile gövdesi ile çevresindeki yapraklarla, rüzgârla, havayla, dünyanın kendisiyle, evrenle, üzerine konan arıyla da ilişkileri vardır. Güle âşık olan bülbülün hikayesini herkes bilir. Gülün rengi, kızıllığı bülbülün aklını başından almıştır. Her sabah gelir ve öter durur. Bu küçücük bir misaldir. Aşk hikâyeleri burada başlayıp burada biter. Oysa bizim ta başından beri söyleyip durduğumuz marifet bütün hepsini kuşatan gerçek aklın egemenliğindeki bir sahadır. Marifet gözüyle baktığınız zaman sebeplerin akli nedenlerini görür, hisseder ve sonra ispat edersiniz. Koskocaman bu devirler boyu insanın geldiği bu aşama gerçekten zihin açıcıdır. Düşünsenize öyle bir yerdesiniz ki kavgaya zaten gerek yoktur. Öyle bir yerdesiniz ki cevaplanmamış hiçbir soru da yoktur. İnsanlık denilen en büyük erdeme ulaştığınızı düşünsenize. Şimdiye kadar geçirdiğiniz bütün krizlerin son bulduğunu kendinizi bulduğunuzu hayal etsenize. Bakınız bu bir kültür veya kişisel gelişim yazısı değildir. Bir özden bahsedip duruyoruz. Zaten gözümüzün önünde duran asıl gerçekten. Yani birisi size “bundan sonra kavga olmayacak, haksızlık olmayacak” dese idi mutlu olmaz mıydınız? Her kim ne isterse verilecek” dense idi sevinmez miydiniz? İşte bütün bu sevinçlerin tam ortasındadır çiçek.